Bazen hayırsız olduğumu ya da iki yüzlü olmaya başladığımı düşünüyorum. Ama ne yapayım elimden geleni yaptım ve yapıyorum sana karşı. Senin yaptığını ben yapmış olsam sen ne yapardın benim için diye düşünüyorum. Cevap bulamıyorum ve nalet olsun ki hayat devam ediyor...

Biraz uzun bir entry olabilir baştan uyarayım .
Öncelikle böyle bir ihtimalin doğuş nedenine bakalım. Fenerbahçe 3 temmuz sürecine girmesi ile başladı diyebiliriz her şey. Kimi şike der kimi kumpas oraya bakmıyorum zira sonuç olarak bakıldığında 15 temmuz olayından sonra cumhurbaşkanlığı tarafından fetö tarafından Fenerbahçenin ele geçirilmesi operasyonu olarak kabul edildi bu olay . Bugün şike demek devlet kararına ve cumhurbaşkanlığına karşıtlık oluşturuyor . Kaldı ki Fenerbahçenin bu 3 temmuz olayından 2 defa da mahkemece beraat kararı aldığını da ekleyelim . Fakat böyle bir süreci yaşarken dahi federasyon içerisinde bulunan gsli eski yöneticiler tarafından şampiyonlar ligine gönderilmesi engellenmiştir. Ve sonra ne hikmetse bu yöneticiler tekrar gsde çalışmaya başladılar. Bu sürecin başındaki maddi krizler ve kulubun adonın karalanmasından mütevellit Fenerbahçenin o zamanlar almak istediği kaliteli transferlerin önü kapandı ve saçma sapan isimlere yönelinirken en değeli oyuncuları maddi sorunlardan ötürü satıldı. Birkaç sene sonra Fenerbahçe tekrar şampiyon oldu fakat muhteşem diğer Türk takımlarının ülkeye getirdiği puanlar (!) sayesinde şampiyonlar ligine ön eleme ile gidiliyor olması ve kura şanssızı Fenerbahçe'nin Arsenal çekmesi ile yine gidilemedi. Derken sonraki sene ismail Kartal teknik direktörlüğünde iken 4 Nisan otobüs kurşunlaması olayı oldu . Bu şekilde şampiyonluğunun yine önüne geçildi. işin ilginç yanı burada başlıyor. Devlet tarafından otobüs kurşunlaması olayında otobüse eşlik eden polislerin bi anda otobüsten ayrılması ve otobüsün tek başına devam ederken bu olayın başına gelmesi büyük bir tesadüf(!) .ki burada bir de göksel gümüşdağın FB maça çıkmazsa sonuçlarına katlanır minvali de söylemleri ve kurşunlanan otobüse rağmen FB suçlu gözükmesi devamında gsnin gerek tişörtler gerek asbaşkanlarının otobüs başında pozlar vermesi ile de bu gerilim tırmandırıldı .Devamında taş atıldı denildi , faillerden birkaç tanesi bulunmasına rağmen sümenaltı edilen olay oldu ve bugün hala aydınlatılmadı çünkü istenmedi. Siyaset gücünü spora atmaya ise en belirgin şekilde 15 temmuz olaylarından sonra başladı . çünkü fetö kulüpleri kontrol ederek karışıklık çıkarabiliyorsa biz de kontrol edebiliriz diye bir düşünceye geçildi.bu süreçte GS güç gelecekse nereden gelsin mantığında olmasından kaynaklı kolayca güce boyun eğdi. Sonrasında Bilal oğlanın desteklesiği başakşehir şampiyonluğa giderken GS yi destekleyen güç tarafından maçın devre arasında tehdit edilmesi ile başlayan bir GS şampiyonluğu daha geldi. Ardından sonraki sene başakşehir şampiyon yapılarak güçler arası anlaşma sağlandı.bu süreçte FB nin kaç defa hakkının yenildiğini saymıyorum bile. Devre arasında bir oyuncu kiralamasına bile imkan verilmeyen FB ile gizli sponsorlar ile yanlış bilgiler ile kadro güçlendiren GS vardı aynı dönem . Ve işin bir ilginç tesadüf de bu ya . 15 temmuz sürecinden sonra TFF başkanları ne hikmetse seçime tek aday giriyordu. Devletten icazet almadan başkan olunamıyor. Sonrasında ts nin şampiyonluk senesinde Fenerbahçe aleyhinde normal olmayan hakem hataları ve TS nin ise çoooook rahat maçları ve finalinde bakanların çoğunun orada olduğu bir TS şampiyonluğu... Ali Koç başkanlığında FB siyaset e girmesin feversnı ile dolaşan insanlar ile siyaset sayesinde desteğiyle şampiyon olan takımlar ordusu oldu . Devlet bankasının ts ye 100 milyonlar vermesi , GS ye arazilerin peşkeş çekilmesi ve Fenerbahçe nin devlete taahhüt ettiği okullar ve spor salonları yapmasına rağmen verilmeyen arazisi de bu olayın başka bir yüzü. Şöyle bir örnek vereyim. Bu seneki maça kadar Ali Koç'un başkanlığında FB ts maçlarının çoğunluğunda FB ye ilk yarıda kırmızı kartlar çıkması tesadüf (!) herhalde. Hatem hatalarına gelirsek de çok tesadüf (!) yine ama GS nin ofsaytımsı ları, dokunulmadan verilen penaltıları , var olmasına rağmen, maçlarda fbye kolay gösterilen kartlar gsye ya da şampiyonluğa oynayan TS ye gösterilmeyen artık bariz olan kartlar ile FB her zaman dışlanmış oldu. Bakın hala TS yada GS Avrupa'da maç oynarken TFF tarafından kazansa da kaybetse de güzelleme yapılarak servis edilen haberler Fenerbahçe için başlarsa Fenerbahçe kazandı derken en son bu sene artık utandıkları için herhalde temsilcimiz denildi. Ayrımcılık bu kadar fazla. Hal böyle iken sahaya giren bin kadar taraftar varken maç esnasında sahaya atılan tonlarca şişe metal taş meşale varken başka takımlara rahatlıkla iptal olacak maç bizde devam ettirildi . Kaç tane oyuncuya gelen şişelerden dolayı yerde kalındı ama hakemce devam ettirildi.sonrasınds sahaya atlayan bıçaklı taraftar yada korner direğini. Sivri kısmı ile oyunculara saldıran taraftarlar olmasına karşın fbli oyuncular kendini savunup adamları dövdü diye suçlu ilan edildi. Lan 22 saniye sevinildi diye suçlu oldu Fenerbahçe. TS başkanı çıkıp sahada dövülen taraftara bişey olsa ne diyecektik biz diyor ? Sahaya niye girdi diye sorgulayan yok. Zaten maçta polis olmaması başlı başına bir olay , arama yapılmaması da öyle. 2000 küsür gsli passoligli olması da. Maskeli taraftar da. Ama suçlu FB oldu yine her zamanki gibi. Bu arada atladığım iki konuya da değinmek istiyorum. ilki yine böyle provakatif eylem kokan 2012 de GS şampiyonluğu ki maç başlamadan taraftara gaz sıkan polisler olması ,FB taraftarna maç sonrası polisler tarafından saldırılması, korumadaki polislerin çoğunun fetöden göz altında olmasına rağmen GS tarafından şampiyonluk olarak görülmesi var. Bir diğer olay da Suudi Arabistandaki süper kupa maçı. Konuşurken ortak karar aldık diye. Fb ve GS başkanı olmasına rağmen üzerinden geçen 2.5 ayda bütün olay Fenerbahçe ve FB başkanı üzerine yıkılmış durumda.

Şimdi yukarıda bulunan bunca olayın ardından dışal olarak Fenerbahçe diyor ki , ülke puanına son yıllarda en yüksek ben katkı sağlıyorum , transferde sürekli artıda olan , son yıllarda her sene en az bir tane bile olsa yüksek satış yapan ,vergilerini tam veren kulüp benim , buna karşın adaletsiz yönetim yanlı TFF ve hakemler ile mücadele etmekten , her olayın bir şekilde üzerine kalmasından bıkan bir Fenerbahçe oldu. Doğal olarak madem biz üvey evladız , evin geçim kaynağı olmasına rağmen beğenilmiyorsak biz de çeker gideriz diyor.ki geç bile kalındı bu kararda ama doğru zaman şu an.

Ha sanmayın ki FB alt lige düşecek o olacak bu olacak. FB ligden çekilirse Haziran gelmeden başka bir ligde oynayacağını ya da başka bir ligden takım alıp orada futbol şubesinin devam edeceğini duyuracaktır. Türkiyede futbol şubesini kapatacak haberi gelirse şaşırmayın şimdiden. Bakalım sonrasını o zaman görürüz. Sadece sizden ricam şu .2 Nisan'da ligden çekilme kararı onaylanır ve FB ligden çekildiğini açıklarsa o zaman için siyaset ekonomi ve futbol dünyasına iyi bakın Türkiye'de. çünkü bu bir kartopunun dağdan yuvarlanmasını başlatacaktır.

Şimdi bunu direk yazarsam davalık olabilirim bu yüzden dolaylı olarak çok da başımı belaya sokmadan şunu diyebilirim ki istanbulda yaşayıp Türkiyenin en büyük sivil toplum kuruluşuna destek veren bir kişinin bile bu seçimde belirli bir "Kurum"a oy vermesi durumunda hakkımı helal etmeyeceğim . Evinde ampülsüz kalsın oklarla aydınlansın yolları imam olsun oğulları bu STK ya gönül verenlerin !

Bu benim arkadaş. Normalde iyi de sevgiliyimdir ama çok hızlı yaşıyorum hayatı. Çoğu insanın sevgilisi ile 6-7 ay sonra konuşacağı yaşayacağı olayları ben 2.-3 . Günde yaşıyorum ardından da doğal olarak çok sürmeden bitiyor.

Bugün yurtdışındaki bir iş için ingilizce sınavına girecektim online olarak. Haftalardır ailemin en sakin olduğu, uyuduğu saat olan 23.30 ta başlattım sınavı . Zaten sorulara cevap süresi 20 saniye. Derken 20. Soruya geldiğimde babamın bağırarak bir şeyler sorması üzerine cevap vermek durumunda kalmam ve arada biraz zaman geçmesinden dolayı 2 tane soruyu yanlış işaretlemeem ve sınav esnasında çekilen fotoğraflar arasında yana bakarken fotoğrafım olması münasebetiyle muhtemelen red alacağım... Ben kendime hayat kurmaya çalışırken ailemin benim hayatımı s.kmesi bilmem kaçıncı kez oldu . Normal zamanlarında yapmadıkları şeyi ne zaman benim için önemli bir şey olsa o zaman yapmaları beni yoruyor.

Yanlış olduğunu bilerek yanlış yapmak yanlış değildir .

Bildiğim gibi gelmedim ama bildiğim gibi gidenim.

Bilgeliğin ışığı gözüküyor artık saçlarımda
Oysa bilmiyorum hala kendimi bile
Boşluk hissi var hala kendimden kaçışlarımda
Söyleyemedim cümlelerimi gelmedi dile
Bir akşamüstü cümlelerim gözlerini doldurduğunda
Bir son sarılma ki benim için hayattan yenilmiş bir sille
Küstüğüm günler aylar, her yeni takvim yapraklarında
Sana dair habersiz günler oldu benim için çile

Bir baksan bomboş bir kutuyum atılmış bir köşeye
Bir baksam kendince hapsolmuş beynim yokluğuna
Sabahları ilk ışık vurunca odamdaki biçare perdeye
Açılır gözlerim yine sensizliğe alışmak uğruna
Bir baksan benzerim yolunu tutmuş avareye
Bir baksam ölüm derim bu kekremsi suskunluğuna

Türkiyede öğretmen liselerinin kuruluş günüdür. Bakmayın kapatıldığına , geri açılana dek zombi olarak devam edecektir yoluna.

Benim verdi , bunun bilincindeyim. Kalan yarışmacı arkadaşlara başarılar diliyorum.

Saat 9 itibariyle ben olacağım. Hosteslere şehit turu yaptıracağım.

Çok uzun zaman olmuş gibi geliyor bana ama 7.5 aydır bu benim . Sözlükle de çok konuşmuyoruz zaten arada sırada işte iyice ruhum daralınca kafa dağıtırım diye . eskiden çevremde zeki insanlar olurdu, benim zeka da geriledi ama çevremde zeki diyecek kimse kalmadı.

Ne yani siz onu görmüyor musunuz şu an yanımdw ya?

Geçmiş yıllarda abimin beden eğitimi öğretmeninin ismi bence en tuhaflardandır .

Durali dur.

Bilimsel açıdan yaklaşmak istemiyorum bu konuya ama benim bir tahminim var evrimle alakalı ya da yaratılışla alakalı. Varlıklar olarak adaptasyon olayımız yüksek ve hep mucize gibi görünen mutasyonlar bizleri bu çeşitlilikte kıldı. Örneğin maymuna benzerliğimiz vb. Var olsa da ve köken olarak neandertallerden ve öncesinden gelişimimizi görünce mutasyonlar bizleri bugüne ulaştırdı .

Yukarıdaki yazanların dışında şaka gibi bir de açıklama yapmış, annelik hissiymiş , çocuğu da orada hastaymış ... Ulan annelik hissi denen iey olsa başta kendi çocuğunu korumak yerine gerekeni yaparsın. Hadi onu geçtim madem buu b.ku yaptın sus ! Bu ülkede her gün her pislik oluyor ve pislikler ülkeden kaçınca sus pus devam ediyor hayatına ve bizler de balık hafızalar olarak unutuyoruz. Beddua etmek istemiyorum ama hastalanmış mı çocuğun? Çooook daha beterini görürsün hatta Yaradanın kısasa kısasını tadarsın .

Bu adama bile , arsaları peşkeş çekecek diye iftira atıldı ya ... Adam yapıp ettiğini her yere asıyor çiziyor. Diğer belediyelerdeki gibi zenginlere yabancılara yeni TOKi konutlarından hediye gibi ev çıkartma yapmıyor.

Günümüzde hangi partili olduğunu hal hareket tavırlarından anlayıp da tiksindiğimiz insanlar var ya. Böyle diyince direk kafanızda ampul yandı di mi ? işte bunun takım hali de GS dir. Dikkat edin, bu tarz insanlar gibi torpil hile hurda , araya adam sokma , kayrılma , haksızlık, başkalarının durumu ile aşağılıkça dalga geçme , para ve puan için evini ateşler salasıcalarla içli dışlı olma, devletin terör örgütü dediği kişilerin hala üyeleri ve fotoğrafları olması ... Hiç şaşmıyor .

Nasıl ya? Kimse yazmamış ?

Ama adamlar yol yabdı.

En yakın arkadaşımla güldüğümüz ya da dalgasını geçtiğimiz şeyleri birbirimize atmayı özledim .ama artık bir daha yapmayacağım bilmek benim çaresizliğim . 6 ayı geçti hala aramak istemediğim, mesajlaşmak istemediğim bir gün olmadı. Çok özlüyorum kardeşim seni .